GastroAnadoluda bu hafta yeni bir seriye başlıyoruz. Öğrenci
gözünden gastronomi serimizde bu hafta bize sevgili arkadaşımız Berkay
Kırlı misafir oldu.
GastroAnadolu: Öncelikle bize kendinden
bahseder misin?
Berkay Kırlı: Ben Anadolu Üniversitesi’nde
dördüncü sınıf gastronomi bölümü öğrencisiyim. Maltepe Üniversitesinden buraya
üçüncü sınıfta geçiş yaptım. İlk yılım online şekilde ilerledi. Bu yıl ise
derslerimizin büyük çoğunluğunu yüz yüze yapıyoruz. Gastronomiyi seçmeme sebep olan
şey ise turizm otelcilik lisesinde okurken yazları staj yapıyorduk. Sektörde
bar ve servis gibi farklı alanlarda çalıştıktan sonra mutfak dikkatimi çekmeye
başladı ve gastronomi bölümü okumak istedim. Gastronominin medya kısmı ile
ilgileniyorum şimdilerde kendi markamızı oluşturduk: tadiaklimda.com...
Çalışmalarımız devam ediyor, sitemizi ilerletmeye çalışıyoruz. Her ne kadar
okuldan dolayı yoğun olsak da youtube için mekanları gezerek tadım vlogları
çekiyorum.
GastroAnadolu: Sence Türkiye’de gastronomi
eğitimi doğru veriliyor mu?
Berkay Kırlı: Bu soruyu daha doğru
yorumlayabilmek için yurt dışında da eğitim almak gerek ama gözlemlediğim
kadarıyla bazı konularda eksik olduğumuz taraflar var. Örneğin bazı
üniversitelerde mutfakta yapılacak uygulama derslerinde kullanılacak araç gereç
ve malzeme temini için öğrenciler bir bütçe oluşturmak zorunda kalıyorlarmış.
Bir öğrencinin bunu karşılaması oldukça zor. Anadolu Üniversitesi’nden çok
memnunum, burada uygulama dersleri için bizlerden böyle bir bütçe talep
edilmiyor. Ayrıca Anadolu Üniversitesi gastronomi bölümü, ekipman açısından da
oldukça donanımlı bir mutfağa sahip.
GastroAnadolu: Türk mutfağını
geliştirmek için neler yapılmasını önerirsin?
Berkay Kırlı: Ülkemi ve mutfak
kültürümüzü çok seviyorum. Ancak mutfak kültürünü tanıtmak konusunda
eksiklerimiz fazla. Bizler kendi yemeklerimizi yabancı mutfaklara ait
yemeklerle anlatmaya çalışıyoruz aksine bu yemekleri orijinal adlarıyla
çekinmeden anlatmalıyız. Yan yemeklerimizi anlatırken öncelikle isimlerini gizlemeden
tanıtmaya başlamalıyız. Tabii ki gelişim için en önemli kıstaslarım süreklilik
ve inovasyondur.
GastroAnadolu: Sen bu sektörde ön plana
çıkmak için neler yaptın?
Berkay Kırlı: Avrupa seyahatine
çıkmakla işe başladım. O ülkelerin mutfaklarını olabildiğince tanımaya
çalıştım, birçok restorana gidip yemekler yedim. En basitinden yemeklerin ait
oldukları ülkelerdeki lezzetleriyle bizdeki lezzetleri ve zincir işletmelerin
ülkelere göre yemeklerinin içerikleri neden farklı bunu anladım. Roma’daki
şarap sunumlarını beğendim, meşe fıçısından direkt bardağa doldurarak sunum
yapıyorlar. Böylelikle şarapta meşe notaları da hissediyoruz. Bunu Türkiye’de
deneyimleyemedim, bana göre hemen düzeltilebilecek bir eksiklik bu. Ülkemizde
sanıyorum hijyen ve güvenlik açısından şişeler açılmadan servis ediliyor. Ancak
iyi bir demetlemeyle biz de aynı servis tekniğini benimseyebiliriz. Sonuçta
bizler ayranı da yayıkta servis edebiliyoruz.
GastroAnadolu: “Tadı Aklımda”
isimli bir internet sitesine sahip olduğunu biliyoruz. Bize bu sitenin
fikrinden ve sana neler kattığından bahseder misin?
Berkay Kırlı: Biz üçüncü sınıfa başlarken
yazılımcı bir arkadaşımla birlikte, pandeminin bize kazandırdığı avantajlardan
biri olan boş zamanımızı kullanarak Tadı Aklımda’yı kurduk. Bu süreçte mutfak
derslerimiz olmuyordu maalesef ben de evde bol bol tarif deneyip siteye
yükledim. Gastronomi birçok daldan meydana geliyor aslında ben de burada
fotoğrafçılıktan yararlandım. Web
sitesiyle alakalı nasıl daha çok okunabileceğimizi öğrendim. Şu sıralar
dördüncü sınıf olduğumuzdan dolayı aktif şekilde ilgilenemiyorum. Yazın da
youtube üzerinden ilerlemeye karar verdim. Gezdiğim gördüğüm yerleri vlog
şeklinde yayınlamaya ve ayrı ayrı ilçeleri gastronomik açıdan değerlendirmeye
çalıştım. Medya bizim alanımızda çokça önemli bir konumda bence, eğer doğru
kullanabilirsek buradan daha da yol alabileceğimizi düşünüyorum.
GastroAnadolu: Sence neden gastronomi
okunmalı?
Berkay Kırlı: Bence bu mesleğe aşık
olmalılar. Gerçekten çok sevmeliler. Tabi ki her işte olduğu gibi bu işte de
avantajlar ve dezavantajlar var. Dezavantajlara örnek vermek gerekirse eğer, mutfakta
hiç bir zaman iş bitmez ve yoğun çalışma saatleri vardır. Bir şef her alanda
bilgili olmalıdır. Kendimizi çokça geliştirmemiz gerekiyor bu meslekte çünkü
dört yıllık eğitimin sonunda bizler direkt şef olamıyoruz. Kendimizi daha da geliştirmemiz
gerekiyor. Bu bölümde gelebileceğin yeri sen belirliyorsun. Gastronomi çok
fazla dala ayrılıyor. Şu an bu röportajı yapan arkadaşım nasıl yazarlığa, ben
ise medya kısmına yöneliyorsam sizler de farklı alanlarda ilerleyebilirsiniz.
Gastronomi sadece mutfakta yemek yapmaktan ibaret değildir.
Değerli paylaşım için teşekkürler mutfak ilgim bu tarz şeffaf konuşmalar sayesinde dahs çok artıyor. -E
YanıtlaSil