HAYAL İLE KURGULANMIŞ BAŞARI Massimo Bottura

  Massimo Bottura, İtalya’da birçok kez en iyi restoran olarak aday gösterilen ve şu anda Dünya’nın En İyi 50 Restoranı listesinde 1. sırada yer alan Modena’daki üç Michelin yıldızlı Osteria Francescana’nın Dünyaca ünlü şefidir.

  Massimo Bottura, hayata atılmaya hazırlanan, tutkularının peşinden koşan çoğu genç insanın hikayesi gibi önce ailesiyle karşı karşıya gelmiş. Ama vazgeçmemiş. Üniversitede hukuk okuyan Bottura’nın ailesi fakülteyi bitirip aile şirketinde çalışmasını istiyormuş. Ama Massimo her şeyi bırakıp aşçılık için çalışmaya başlamış. Mesleğinde ilerlemek için önce ABD’ye gitmiş, burada eşiyle tanışmış ve hazır olduğunu düşündüğünde doğup büyüdüğü Modena’ya dönüp, 1986’da “Trattoria del Campazzo” adlı ilk restoranını açmış. Bu restoranda şef Georges Coigny ile birlikte çalışarak geleneksel İtalyan pişirme teknikleri ve klasik Fransız eğitimini birleştirerek mutfağını oluşturmuş. Ardından Monte Carlo’daki “Louis XV”de Alain Ducasse ile birlikte çalışarak deneyim kazanmış.

  Modern İtalyan gastronomisinin süper starlarından biri olan Massimo Bottura, 2012’de 3 Michelin yıldızı kazanan “Osteria Francescana” adlı restoranını 1995’te Modena’nın merkezinde açtımış ve burada geleneksel reçeteleri sanattan ilham alarak modern tekniklerle sunmaya başlamış.

   Bottura’nın yolu 2000 yazında İspanyol şef Ferran Adria ile kesişmiş. Adria, Bottura’nın mutfağına ve pişirme tekniklerine yepyeni bir vizyon kazandırmış. Osteria Francescana’yı hayata geçirdikten 16 yıl sonra Massimo Bottura, Paris Uluslararası Gastronomi Akademisi tarafından “Dünyanın en iyi şefi” seçilmiş. Bottura, Kasım 2011’de ikinci restoranı Franceschetta 58′i açmış. Bistro konseptli Franceschetta 58’de küçük tabaklarda sunduğu atıştırmalıklar büyük ilgi topluyor.

  Massimo geleceklerini mutfakta kurmak isteyen gençler için “Hayatta belli bir noktaya gelebilmek için hayalleriniz olmalı. Hayatı ayaklarınız yere basarak ama hayallerinizi de yüksek tutarak yaşamalısınız. Hayallerinizden hiç vazgeçmeyin. Hayaller hayata bağlanmamızı sağlar. Hayallerime tutunmasaydım ve hedeflerime ulaşmak için elimden gelen her şeyi yapmasaydım, ben ve restoranım Osteria Francescana olmazdı.” mesajını veriyor.

  İtalya dışında ilk restoranını İstanbul’da açmaya Hazırlanıyor. Massimo şu sıralar mutfağından çıkacak lezzetleri İstanbullularla tanıştıracağı için hayli heyecanlıymış bizde heyecanlıyız.

2002 Osteria Francescana ilk Michelin yıldızını aldı.

2006 Osteria Francescana ikinci Michelin yıldızına sahip oldu.

2009 Dünyanın en iyi 50 restoranı ödüllerinde giriş seviyesindeki en iyi sıralamayı alarak 13’üncü oldu

2010 Osteria Francescana 20 üzerinden 19.75 alarak The “Espresso” Guide’da kayıtlı en iyi dereceye sahip oldu.

2011 Osteria Francescana restoranı üçüncü Michelin yıldızına sahip oldu.

2011 Paris Uluslararası Gastronomi Akademisi tarafından “Dünyanın en iyi şefi” seçildi.

2012 Daily Meal Dergisi tarafından “Yılın en iyi uluslararası şefi” seçilerek Dünyadaki en yenilikçi şef olarak tanımlandı.

2013 Osteria Francescana, Dünyanın en iyi 50 restoranı içerisinde 3’üncü seçildi.

2014 Bottura, geçtiğimiz ay İsveç’te verilen ve gastronomi dünyasının en prestijli ödüllerinden biri olan Global Gastronomi ödüllerini kazandı.

2016 Osteria Francescana, Dünyanın en iyi 50 restoranı içerisinde 1'inci seçildi.

Bir pirincin hikayesi - Ergin YAŞİN

Biliyordum günlerden o gündü. Bunu iliklerime kadar hisediyordum. Sürüdeki diğerleri olucaklardan habersiz uyuyordu ama ben bu özel günün heycanı ile yerimde duramıyordum. Acaba kim , kim , kim. Hangi müşteri bizi sever , hangisi daha iyi pilav yapar acaba. Genelde bizimkilerden alırlar çünkü bizim paketler biraz ucuz ama bizim sürüyü yerleştiren adam bizi en arkaya koydu. Aslında bu onun suçu değil. Kutunun en üstündeydik. Neden bizi kutunun en üstüne koydular ki? Kutu zaten dolmustu , neyse artık daha fazla beklemicektik , sanırım , yani ümit ediyorum beklemeyiz ama ya küçük insanlara denk gelirsek ?? Duyduguma göre onlar tabaklarının yarısını bırakıyorlarmış. Ya yaradılış sebebim tamamlanmassa , ya boşa gidersem ? Kötü düşünmee iyiye odaklan. Yetenekli güzel bi kadın bizi alıcak , yani umarım. Off beklemek çok zor.. Etraf aniden sessizleşti. İç sesim bile sustu ve bu sessizligi bozan ayak sesleri,  biri geliyor.

- Biri geliyorr , uyanın biri geliyorr
- Kim o görebiliyor musunuz kadın mı ?
- Kim o görebilen var mıı
- Evet gördüm o bir kadınn
- Güzel mi?
- ıııı
- Güzell mii ??
- Beyler sanırım sıçtık.

           Bir çeltiğin pirinç olması pekde kolay degildir onu zor yollar engebeli hayat koşulları bekler. Büyük insanlar mayıs ortalarına dogru çeltikleri alır suyun içine koyar ve çimlendirir. Bu çimlendirme sırasında bazı çeltikler buna dayanamaz ve ötenazi hakkını kullanırlar. Daha sonra büyük insanlar çeltikleri eker ve kurtulan çeltikleri zorlu bir sınav daha beklemektedir, Sıcaklık ve nem. Bunlarıda atlatabilen çeltiklere hayvan dışkılarıyla türlü işkenceler yapılır. Dayanmak çok zordur ama her toplumda zor kosullarda hayatta kalabilen ender çeltikler bulunur. Bende onlar arasındaydım o koşullardan kurtuldum , hayatta kaldım peki ne için bunun için mi ?? Yaşlı şişman bi kadının iğrenç sadist zevkleri için mi? Hadi amaa , ben şansımı ..

- Hayırr bırak bizii hayırr
- Daha ne istiyosunuz yakında kurtulucazz
- Kurtulmak mı buna kurtulmak mı diyosunuzz bu kadın bizi çiğ çiğ yerr
- Yapmamız gerekeni yapıcaz amacımızı gerçekleştiricez
- Evet o haklı yoksa bi anlamımız kalmaz
- Bırakk biziiiii

         Ben onlara katılmıyordum. Beni güzel bi kızın yemesi gerekiyodu , aynı kutsal pirinç efsanelerinde anlatıldıgı gibi . O kadar cok ugultu vardı ki pakette , kendi iç sesimi bile duyamaz hale geldim. Ölmeyi beklemek hiç bu kadar korkutmamıştı beni. Yavaş yavaş ölüme yaklaşıyorudum , şişman kadının ağzına doğru yaklaşıyordum. Ve eve geldik

- Şimdi ne olucak
- Dagılıcaz dua edelimde misafirleri olsun
- Umarım güzellerdir
- Sanırım misafir yok

          Kadın paketi eline alınca herkes telaşlandı çünkü ayrılık vaktiydi ve kimler kurban olucak kimler bu kadından kurtulucak belli olucaktı. Tabiki benim bir planım vardı. Bu kadına yem olmaktansa çürürüm daha iyi ama o karanlık tencereye bi girersem bundan kurtuluş yoktu , bunu biliyordum. O yüzden cabuk düşünmeliydim , zaman daralıyordu ne yapıcagımı bilmiyordum .Bi isyan mı başlatsam acaba , acaba ?

- Beni dinleyinnnnn beni dinleyinnnn ben bunca yolu bunun için gelmedim bu kadın güzzel bir pirinci haketmiyorr ben atlıcamm kimler benimlee

         Ugultular kopmaya başladı  ama beni destekliyenler de vardı

- Evet o haklı kaçalım atlayalım
- Evet evet ölmek istemiyorum evet
- Ozaman kadın paketi açınca atlıyoruzz
 3..
 2..
 1..
- Atlayınnnn Atlayınnn

          Aşşagı düşerken , kardeşlerimin yanından hızla kayarken tek duydugun şey rüzgarın sesiydi bi dakika arkadan hafif bir müzik işitiyorum tamda burda  yazan linkteki müzik. O kadar büyük bi devrim gerçekleştirmiştim ki bu denli olucagını ben bile düşünmemiştim. Nerdeyse paketin yarısı havadaydı. O an bunları düşünürken arkadaşlarımın beni takip etmesi beni duygulandırmıştı neyseki şişman kadından kurtulmuştuk. Havadan hızla yere indim ve karanlık.