21 Aralık 2021 Salı

BESLENMEDE YENİ BİR AKIM: ‘MINDFUL EATING’


Beslenme alışkanlıkları ile ilgili son zamanlarda karşımıza çıkan konulardan biri de mindful eating. Bu yazımda Uzman Diyetisyen Müge Özturna görüşlerinden, Doçent Doktor Zümra Atalay’ın Mindfulness Bilinçli Farkındalık kitabından yararlanarak yeme farkındalığının ne olduğunu, nasıl yapıldığını ve başlamak için neler yapmamız gerektiğini açıklayacağım.
Öncelikle biraz tanımından bahsedelim. Mindfulness (farkındalık) fiziksel ve duyusal hislerimizi tanıma, algılayabilme ve bir şeyin bilincinde olma becerisidir. Mindful eating terimi de bu kavrama bağlı olarak kurulmuştur.
İnsanlar gün içerisinde yoğun tempoda olduklarından dolayı bilinçsiz bir şekilde beslenme alışkanlıkları kazanıyor:
• Hızlı ve acıkmadan yemek yemek
• Ne yediğimize dikkat etmemek
• Anlık doyurucu şeyler tüketmek
• Besinlerin sindirilmesine izin vermemek
• Doyduğumuzun farkında olmamak. Bunlar gibi birçok alışkanlık bizleri hatalı beslenmeye sevk ediyor.Yeme bozukluğu, depresyon, kilo alma, anksiyete ve psikolojik sorunlar da doğuruyor... Mindful eating katı normlara dayanmayan insanın kendi iradesini yönetmesine bağlı bir yeme akımıdır. Bu akım besinlere doğru bir şekilde yaklaşabilmeyi amaçlar. Ayrıca mindful eating ile beklenen:
• Dikkatli ve yavaş yemek,
• Gerçekten acıktığımızda yemek yemek,
• Yediğimiz besinin kokusunu,
• Rengini dokusunu lezzetini fark ederek duyularımızı harekete geçirmek,
• Pozitif algı oluşturmak gibi birçok faktörün farkındalığına varmaktır. Peki ya bu
farkındalığı kazanmak için neler yapılabilir?
Beynimize iletilen açlık ve tokluk hissini algılamak: Her canımızın çektiği yemeği yemeyerek sinyalleri doğru yönetmeliyiz. Bu bizi biraz zorlayabilir ama pişmanlık hissi vermeyecek ve mutlu hissettirecektir.
Aynı gün içinde birçok duygu değişimi yaşamak: Bu tür duygu değişimlerinin vücudumuzda sebep olduğu ilk tepki yemek yemektir. Genellikle yüksek kalorili besinler tercih ederiz ve bunun önüne geçebilmek için beynimizde oluşan yemek yeme isteğini bir kenara bırakmalı başka uğraşlar edinerek duygularımızı kontrol altına almalıyız.
Bir diğer hususta çok çiğnemek: Besinlere karşı aceleci davranmamalıyız . Besinleri ağzımıza aldığımız zaman onun rengini, kokusunu, tadını hissederek yemeliyiz. Burda önemli detaylardan biri ise kokudur. Çünkü insan beyni kokuyu algıladığı zaman vücuda tokluk hissi gönderir, bunu harekete geçiremediğimiz zaman bedenimize kendini tok hissetme fırsatını vermemiş oluruz. Belki bu detayları uygulamaya zaman bulamıyor olabiliriz ama yemek yemek basit bir eylem değildir bu yüzden vakit ayırmak gerekir. Yiyecekleri yavaş ve iyice çiğnemeyi alışkanlık halinize getirmeliyiz.
Yemek yerken çevrede dikkat çekici şeyler bulundurmamalıyız: Bunun sayesinde yemeğin tadına vararak doygunluk hissine ulaşıp fazla yemek tüketiminin önüne geçebiliriz. Yani yemeğe odaklanmalıyız.
Farklı tatlar denemek: Tabii bu önümüze gelen herşeyin tadına bakmak değil. Her gün aynı şeyleri yemek insanı bıktırabilir. Bu durumu engellemek için farklı lezzetler arayışına girmeliyiz.
Yeme şeklimizi değiştirmek: Buna en iyi verilecek örnek elimizle yemektir. Çünkü besinlere dokunduğunuzda parmaklarımızın sinir uçları gıdanın sıcaklığını algılar ve beynimize ne yiyeceğimize dair bir sinyal gönderir. Bu olay da besinleri daha iyi tatmamıza ve tanımamıza yardımcı olur. Tüm bunları dikkate alarak her hangi bir eğitime ihtiyacımız olmadan kendi kendimizin doktoru olabiliriz. Toplum arasında bu bir diyet gibi görünse de öyle bir şey söz konusu değildir. Amaç kilo almak veya vermek yerine bilinçli bir birey olmak sağlığımız için neler yediğimize ve en önemlisi bu işlemi nasıl gerçekleştirdiğimize dikkat etmektir. Yapmamız gereken şey basit; güçlü bir iradeye sahip olmak, yeniliklere kulak açmak ve sabretmesini öğrenmektir.

Yeme farkındalığı ile besinlerle iletişim kurabilir, sağlıklı seçimler yaparak mutlu bir benlik kazanabiliriz. Her zaman bu ritüelleri yapamayabiliriz ama ufak adımlarla başlamaya ne dersiniz? Bazen günün ilk öğününü farkındalıkla yiyerek keşif yolculuğuna çıkabilirsiniz. Her şey sizin elinizde...

Kaynakça:
Doç. Dr. Atalay, Z. Bilinçli Farkındalık (2019) İnkılap Kitabevi: İstanbul 
https://diyetisyenmuge.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder