30 Kasım 2021 Salı

GastroAnadolu Esnaf Sohbetleri: Ahmet AKKOÇ

GastroAnadolu Esnaf Sohbetleri köşemizde bu ay küçük yaşlardan beri kasaplık, ilerleyen dönemlerde ise çiftçilik, hayvancılık ve işletmecilik yapan, bana şu zamana kadar başardığım her şeyde destek olup arkamda duran sevgili babam Ahmet Akkoç konuğumuz.

GastroAnadolu: İşletmeniz ve kendiniz hakkında bilgi verir misiniz?

Ahmet AKKOÇ: Bu işletmemizden önce 1969 yılında babamın bir arkadaşı ile açtığı kasap dükkanımız vardı. Sonra ortağı kasap dükkanını babama devretti. Ben de kendimi bildim bileli kasap dükkanında çalışıyordum. Askere gittiğimde de kasap olduğum için mutfaktaydım. Aynı zamanda aşçılık da yaptım. Bu da yıllar sonra benim karşıma çıktı. Baba mesleği ben ve abilerime de geçti. Böylelikle kasap, ardından da işletmeci olduk. 2014 yılının kasım ayında da ızgara salonumuzu açtık. Zaten kasaplık ve yiyecek içecek işletmeciliği iç içedir benim gözümde. Bizler de kasaplıktan gelen tecrübemize güvendik ve bu işletmeyi açtık.

GastroAnadolu: Bir yiyecek içecek işletmesi açmaya nasıl karar verdiniz?

Ahmet AKKOÇ: Halihazırda kasaplık yapıyorduk. Sonrasında koyunculuğa başladık ve onu hayvancılık takip etti. Bunlar birbirlerini takip eden şeyler olduğu için en sonunda da lokantacılığa da başlamış olduk. Çiftçilik, aşçılık, kasaplık ve lokantacılık birbiriyle iç içe olan ve birbirini besleyen şeyler. Bu yüzden de kademeli şekilde hepsiyle uğraşmaya başlamış olduk.

GastroAnadolu: Ürün tedariği sırasında nelere dikkat edersiniz?

Ahmet AKKOÇ: Tedariğimizi kendimiz sağlıyoruz, işletmede satacağımız ürünü kendimiz hazırlıyoruz. Tarlalarımızda çiftliğimizdeki hayvanlara yönelik şeyler yetiştiriyoruz (mısır, buğday vb.). Bu ürünler ile hayvanlarımızın yiyeceklerinin büyük bir kısmını karşılıyoruz. Hayvanlarımızın otlamasına da dikkat ediyoruz, mutlaka her gün çayıra salınırlar böylelikle de hem gezmiş olurlar hem de farklı otlardan yararlanırlar bu da etlerinin kalitesini arttırır. Dışardan aldığımız hayvanlar da var tabi. Bunları alırken de sahiplerinin güvendiğimiz yetiştiriciler olmasına dikkat ederiz. Her haftanın iki günü mutlaka sabahın erken saatlerinde hayvan pazarlarına gider gezeriz. Her zaman hayvan satın almasak da piyasayı takip etmiş oluruz. Hayvanları mezbahada kestirdikten sonra kendimiz işliyoruz. İşletmemizdeki sucuğu ve köfteyi kendimiz imal ediyoruz. Bunlar işletmemizin maliyetlerini azalttığı için fiyatlarımızı da makul düzeyde tutabiliyoruz.

GastroAnadolu: İşletmenizde en çok neye önem verirsiniz?

Ahmet AKKOÇ: Kalite, lezzet, temizlik, hijyen bunlar hepsi birbirini destekler. İçlerinden birini seçmemiz doğru olmaz. Hepsine önem vermeli ve dikkat etmeliyiz. Eğer sadece birine odaklanırsak hepsinden vazgeçmiş sayılırız. Bunların hepsine dikkat eder ve yemediğimiz hiç bir şeyi de işletmemizde satmayız. Esnaflığın en önemli detayı da bize göre budur.

GastroAnadolu: Pandemi sürecinin size kattıkları ve sizden aldıkları nelerdir?

Ahmet AKKOÇ: Pandemide herkes sağlığını ön planda tuttuğu için maddi kaybımız oldu ama işletmemizin ekstra giderlerinin olmaması ve konumunun yol üzerinde olması bizi ayakta tuttu. Üretici olmak bize çok şey kazandırdı. Aynı zamanda müşterilerimizin bize güveni sağlamdı gerek hizmet gerek fiyat açısından güvenilirliğimiz olduğu için bu süreçte ayaklarımız yere daha sağlam basabildi.

GastroAnadolu: Doğru et seçerken ve hayvan seçerken nelere dikkat edersiniz?

Ahmet AKKOÇ: Yemine, sağlıklı olmasına dikkat ederiz. Her zaman kendimiz yetiştiremeyebiliriz. Ama güvenilir üreticilerden hayvan satın almak bizim elimizde.

GastroAnadolu: Doğru et tercihi yapmak için bize ne gibi önerileriniz var?

Ahmet AKKOÇ: Sizler de et satın alırken eti ne için ve nerede kullanacağınıza göre bilinçli şekilde seçmelisiniz. Kaliteli ürünler tüketmek için bilinçli olmak önemli bu sadece yeme içme açısından değil her tüketim ürünü için aynı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder