Hepimizin bildiği gibi birçok bilim dalı birbiriyle iç içedir. Gelin biz de gastronominin iç içe olduğu bilim dallarını inceleyelim. Bu yazımda gastronomi ve sporun arasındaki bağlantıyı bilimsel kaynaklardan ve hem bir gastronomi öğrencisi hem de sporcu olan arkadaşımızın gözünden sizlere aktarmaya çalışacağım.
“Beslenme;
sporcunun gereksinimi olan enerji ve besin ögeleri ile yeterli sıvı alımını
içermelidir. Sporcular için önerilen mûcizevî bir beslenme şekli veya besin
yoktur. Genel olarak sporcuların karbonhidrattan zengin diyetle beslenmesi
önerilirken, protein, vitamin ve mineralleri yeterli tüketmesi, yağdan sağlanan
enerjinin spor yapmayan bireylerden biraz düşük olması önerilmektedir. Ayrıca
sporcuların tükettikleri sıvı miktarı da fazla olmalıdır.” (Ersoy ve Hasbay,
2008).
Farklı spor
dalları için farklı beslenme planları geliştirilir. Günlük kalori ihtiyaçları
kişinin kendine özel olarak profesyonel kişiler tarafından hazırlanmalıdır. Bu
sebeple kalori ihtiyacı için belli bir sayı vermek doğru değildir. Ancak oran
olarak en büyük pay karbonhidratlara aittir. Bunun sebebi vücudun enerji
ihtiyacını karşılamaktır.
Şimdi sporcu
bir gastronomi öğrencisi gözünden gastronomi ve spor ilişkisini inceleyelim…
GastroAnadolu: Bize sporla ilgili geçmişinden bahseder misin?
Furkan Nazif
KURT: Spora dördüncü sınıfta futbolla
başladım. Dokuzuncu sınıfta futbolu bırakıp vücut geliştirmeye yöneldim. Spora
bazen ara verdiğim oldu ama tamamen hiç bırakmadım. Bu süreçte vücudumda istemsiz
değişiklikler oluyor. “Zaten spor yapmıyorum sağlıklı
beslenmeme gerek yok” gibi düşünüyorum ama bu doğru değil. Spor yapmadığımda
zayıflamaya, aynada kendimi gördüğümde beğenmemeye ve dolayısıyla spora tekrar
başlıyorum. Bu durum psikolojik olarak ne kadar etkilenebileceğimizi de
gösteriyor aslında.
GastroAnadolu: Bu beslenme
tarzındaki bileşenler senin için yeterli mi?
Furkan Nazif KURT: Günlük olarak
kilomun iki katı kadar protein almam gerekiyor. Karbonhidratları da canım
istediğinde abartmadan yiyorum. Yağlardan ise sağlıklı olanları tercih ediyorum
(avokado, kuruyemiş, zeytinyağı, tereyağı).
GastroAnadolu: Bölümün sana
bu alanda ne gibi faydaları oldu?
Furkan Nazif KURT: Öncesinde de
araştıran biriydim bu yüzden bildiğim her şeyi okul sayesinde öğrendim diyemem.
Ama okuldaki derslerin bilmeyen birine bu alanda yardımcı olacağını
düşünüyorum. Bir de mutfak dersleri benim için güzel oluyor. Güzel yemekler
yapıyoruz bunların hepsini okulda yiyip bitiremiyoruz. Böylece o günü kurtarmış
oluyorum.
GastroAnadolu: Mezuniyet
sonrası sporculara yönelik uzmanlaşmayı düşündün mü?
Furkan Nazif KURT: Aslında
diyetisyenliğe merakım var ama ben sözelim, ders alanı farklı olduğu için o
bölümü okumayı düşünmedim. Beslenme koçluğu gibi bir işin de bence sektörde çok
önemi kalmadı çünkü çok fazla beslenme koçu var.
GastroAnadolu: Sporcular
sürekli yulaf yer algısı nereden geliyor sence?
Furkan Nazif KURT: Yemek zorunda
değiller aslında farklı karbonhidratlar da tüketebilirler. Ama genelde yulaf
tercih edilir bunun sebebi ise en iyi karbonhidratlardan olup ucuz ve rahat
ulaşılabilir olmasıdır.
GastroAnadolu: Anadolu
Üniversitesi Yemekhanesinden yemek yiyor musun?
Furkan Nazif KURT: Evet düzenli
olarak yemeye çalışıyorum. Aslında benim diyetime pek uymuyor ama beğeniyorum
okul yemekhanesini. Fiyat performans açısından bence iyi. Evde yemek yerken daha
dikkatli davranıyorum tabii.
Kaynakça:
Prof. Dr. Ersoy, G. ve Dr. Dyt. Hasbay, A. Sporcu Beslenmesi. Hacettepe
Üniversitesi – Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü: Ankara
(2008)
Prof. Dr. Atkoşar, Z. Beslenmenin Temel İlkeleri. Anadolu
Üniversitesi Yayınları: Eskişehir (2015)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder