GastroAnadolu: Bize biraz
kendinden bahseder misin?
Zafer KARA: Adım Zafer,
1996 Konya doğumluyum. Liseyi radyo ve televizyon alanında okudum. İlk
üniversite eğitimim de Uludağ Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümüydü.
Daha sonra üçündü sınıfta tekrar sınava girip Anadolu Üniversitesi Gastronomi
ve Mutfak sanatları bölümüne geldim. Şu
an yirmi beş yaşındayım, aslında çoktan sektöre atılmış olmam gerekirdi ama ben
hala öğrenciyim. Gastronomi okumaya karar vermemdeki en büyük etken ise
edebiyat mezunu olduktan sonra masa başı bir iş yapmak istememem ve üretmeye
dayalı bir iş yapmak istememdi. Yakınlarım arasında gastronomi alanında
çalışanlar vardı, bu sayede ben de bu alana yöneldim. İkinci sınıfın yazında
work and travel ile Amerikaya gittim. Daddy
Mac’s adında deniz ürünleri üzerine çalışan bir işletmede ilk yurtdışı
iş deneyimimi yaşamış oldum. Üçüncü sınıfın yazında İsveçte Gastrologik adında
iki Michelin yıldızlı bir restoranda iki aylık stajımı yaptım.
GastroAnadolu: Peki bu
imkanları nasıl sağlayabildin?
Zafer KARA: Aslında daha
çok maddiyata dayalı... Babam kararlarıma saygı duyup destek çıkar. Ben de
ondan bir miktar borç alarak Amerika’ya gittim. Geldiğimde borcumu rahatlıkla
ödemiştim. İsveç’e giderken de Erasmus sınavına girmiştim. Hibeli bir
şekilde Erasmus stajı kazandım. Ailemin de desteğiyle iki aylık stajımı İsveç’te
yapabildim.
GastroAnadolu: Dil konusunda
sıkıntı çektin mi?
Zafer KARA: Dil konusu
herkesin merak ettiği bir konu... Küçüklükten beri video oyunlar oynayarak,
insanlarla konuşarak, videolar izleyerek ve kitaplar okuyarak dilimi geliştirmiştim.
Amerika’ya ilk gittiğimde biraz korkmuştum. Uçaktan ilk indiğimde kendimi bir
filmdeymiş gibi hissettim çünkü herkes İngilizce konuşuyordu. Zamanla
insanlarla konuşarak ve söylediklerini taklit ederek halletmeye çalıştım. Benim
gittiğim yerlerde farklı aksanlar da konuşuluyordu ama zamanla alıştım.
GastroAnadolu: Türkiye ve
yurtdışındaki çalışma koşullarını değerlendirebilir misin?
Zafer KARA: Öncelikle
emeğinin karşılığını alma açısından değerlendirebilirim. Yurtdışında hakkınızı
alabiliyorsunuz. Mesai saatlari açısından bakacak olursak da Türkiye’de
mesainiz bitse de işiniz bitene kadar çalışmanız gerekebiliyor. Yurtdışında bu
durum tersine dönüyor. Mesainiz bitiyorsa işiniz de bitmiş sayılıyor. Ve son
olarak da ekip olmaktan bahsedeyim. Bence bir restoranı yükseltecek en önemli
şeylerden biri, birbirine bağlı bir ekiptir. Yurtdışındaki restoranların
genelinde ekip ruhu var ama ülkemizde buna henüz rastlamadım.
GastroAnadolu: Herkes
pandemide evlere kapanmışken sen stajlarını yurtdışında yapmaya gitmiştin bu
nasıl bir süreçti?
Zafer KARA: İşim için risk
almayı seviyorum. Pandemide gözüm hiç korkmamıştı. Yeter ki gidip çalışabileyim
dedim. Ekipten birinde virüs çıktığı zaman birkaç gün kapatıyorduk.
GastroAnadolu: Gastronomi birçok alana ayrılan bir bölüm sen gastronominin hangi
alanına yöneliyorsun?
Zafer KARA: Ben tamamen
mutfağa yönelmiş durumdayım. Özellikle de sıcak mutfak kısmı beni oldukça
tatmin ediyor.
GastroAnadolu: Bizlere
önerilerin nelerdir?
Zafer KARA: Okulda
öğrenemedikleri konuları Youtube videolarında bulabilirler. Bol bol okumalılar
ama gastronomi alanında okumak için önce İngilizcemizi geliştirmek gerekiyor
çünkü Türkçe kaynaklar bu alanda biraz sınırlı. Üniversitemizin kütüphanesi çok
donanımlı ama yine dil bilmek gerekiyor. Bir de merak etsinler, araştırsınlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder